Ciğerlerime dolduruyorum seni her nefeste. Daha bir içten, daha bir güçlü çekiyorum her defasında havayı boğazıma. Doyuyorum sana, kokuna ve bana yaşatmanı umduğum, havanın tadında bulduğum hazlara. Çünkü, sen de bu kentin havasını soluyor, bu kente geri veriyorsun soluğunu.
Seçiyorum, arıyorum, özellikle sana yakın duruyorum. O zaman daha bir güçlü çekiyorum havayı boğazıma. Mutluluk mu? O, bu noktadan sonra başlıyor. Sen ciğerlerimde ılık ılık dolaşırken, beyin kıvrımlarıma hükmederken sürüyor. Sonra yavaş yavaş terkederken bedenimi yine yalnızlaşıyorum. Bir sonraki nefesin gelişi uzun sürüyor, yıllardır hasretini çekiyormuşum gibi. Sonra yine mutluluk yakama yapışıyor. Bitmesin, bitmesin saniyeler, dakikalar, saatler, belki yıllar ya da hiç şaşırma asırlar geçmesin istiyorum.
Zamanın durduğu, benim ömrümün uzadığı, bir nefese doyamadığım andır o an...
Özgür Çoban...
Seçiyorum, arıyorum, özellikle sana yakın duruyorum. O zaman daha bir güçlü çekiyorum havayı boğazıma. Mutluluk mu? O, bu noktadan sonra başlıyor. Sen ciğerlerimde ılık ılık dolaşırken, beyin kıvrımlarıma hükmederken sürüyor. Sonra yavaş yavaş terkederken bedenimi yine yalnızlaşıyorum. Bir sonraki nefesin gelişi uzun sürüyor, yıllardır hasretini çekiyormuşum gibi. Sonra yine mutluluk yakama yapışıyor. Bitmesin, bitmesin saniyeler, dakikalar, saatler, belki yıllar ya da hiç şaşırma asırlar geçmesin istiyorum.
Zamanın durduğu, benim ömrümün uzadığı, bir nefese doyamadığım andır o an...
Özgür Çoban...
Yorumlar