Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Ekim, 2015 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Sen güldün...

Sen geldin, bir cinnet sabahının ardından çıka geldin. Yürek saralarıyla çevrili, umutsuzluğun hüküm sürdüğü topraklarıma yağdın simsiyah, mutluluk… Nasıl özlemişim bilemezsin. Kan yeniden damarlarımda akmaya başladı ve sen güldün. Sadece minik bir gülümseme. Bilemezdim gücünü, bilemezdim senden akıp gelen o ufacık mutluluğun yeteceğini yaşamak için. Sen güldün, ben "ömür" dedim, "nefes" dedim, "sevda" dedim. Sen güldün, ben "aşk" dedim,  kalbim "sen" dedi. Beni affetmeni isteyemem senden. Kaçıp giden onca yılın arkasından bakıyorum mahçup bir  gönülle. Seninle geçen zeytin karası günler, ah o günler… Şimdilerde hasret sarısı günlerin yarattığı buhranla mücadele ediyorum bilesin. Gittiğinden bu yana ayak izlerini sürüyorum kalbimde. Sana kenetlenmiş zihnimin her bir santimi ya da umudumun kör talihi. Sen güldün ben öldüm. Sen güldün yeniden doğdum. Sen güldün ben ağladım, sen güldün ben güldüm. Bakışlarından yoksun gözyaşl