Kan kokuyor bulutlar, puştluk bulaşmış bakışlara. Edepsiz bir körelmişliğin beslediği insanları hanidir izliyorum. Hınca hınç dolu, menzili belirsiz bir katarın vagonları onlar. Menzil belli de aslında soysuzluğa sevdalanmış bir kere sağır gönüller. Nereye giderse gitsin bu katar inmeyecekler besbelli. Nereye giderse gitsin... İçerisi irin dolu yaraların, kabuk bağlamıyor. Dışarıda yağmur yağıyor, amansız. Gözler kararmış, köpekleşme sevdası ödem yaratmış beyinlerde. Kin başkaldırmış saklandığı yerden. İnsanlar dünyaya geldikleri analarının rahimleriyle anılır olmuş. Sevgisizlik ekiliyor şimdilerde ülkemin naif topraklarına. Mert yürekler darmadağın. Birbirini sevmeyen insanlar nasıl yaşar bir arada? Ömürler yanıyor, başka kalplerin aynı sevdaları buruşmuş . Seyrederken bu kızıl geceyi, üzülmemek elde mi? İnlerken ülkemin her bir ağacı, kuşu, çiçeği kan çekiliyor damarlarımdan. Kalbimin dağlarında gurub vakti. Sonra yeniden ''günaydın'' diyeceğim ülkemin dağl