Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Ocak, 2012 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Bahar...

Ne kadar zor özlediğin gözleri başka gözlere emanet bırakmak. Hiç bilmeden, senden haberi olmadan yaşayıp gitmesini izlemek, ne zor. Telaşsız ama savurgan, incitmeden ama incinerek yaşamak ne zor. Kırışmış, buruşmuş, kitapsız intizarlar. Onuncu mevsim geçiyor aralıksız… Kıyasıya bir mücadele bu, kaybedeni belli değil. Avare, biçare, bir bühtan sarmalında çaresiz kaçışlar… Hiç cevap verilemeyecek sorulara muhatap olmanın acizliği içerisinde kıvranan, soysuz arsızlık. Gideceği gelişinden belli olan isteksiz huzur. Güneş karası, kızıl maviler sıkıştırırken yüreğini amansızca, kavilleşmek kalbinden akıp giden geçmişle. Düşlerin üzerine ağır bir demir kapı kapanırken yavaş yavaş, üzülmek ne anlamsız iyice çöken gurub vaktine. Silkelenip ayağa kalkacak gücü hissetmiyorum kendimde. Ağır geliyorum kendime, taşıyamıyorum. Gökyüzünü seyrediyorum sabaha karşı beş. Patlıyor derinlerden güneş, utangaç bir mavi kaplıyor gökyüzünü. Sonra ardı ardına inceliyor, hırpani kıvrımları bıçkınlığımın, keskin

Kaç gel...

Haydi kaç gel artık, gönülsüz, bir tutam çaputa dönüşmüş çıkmazlardan. Rahimler artık kurumuş, çocuğa kesmiyor. Nicedir tek bir bebek ağlamasına hasret kulaklar doyasıya. Binbir kıvrımın içerisinden yol açmaya çalışan esaret düşkünü düşüncelerin bunaltısı sarmışken umutların üzerini kaç gel bilinmezlerden. Sana verilen yeminler bilmem kaç yüzbin kere bozulurken, sen ödün verme. Bir ihtilal sancısı ateşi kavururken kendini buhrana vurmuş gökyüzünü, solgun iniltilerin sarıp sarmaladığı kısacık hayatında bir çıkmaz daha mı? Sütten çekilmiş anaların göğüsleri, bebelerin dudakları çatlamış, umutsuz. Bilmem daha kaç bin kere daha bozulacak sana verilen yeminler ve sen bilmem daha kaç bin kere yenik düşeceksin kalbinin minikcik duyumsamalarına. Doğru, yanlış, pişmanlık daha bilmem kaç yüzbin kere bulacak seni ya da terkedecek. Korkacak mısın? Ya da kendini terk et, sal ruhunu umut et, belki bir başka bedende şekil bulur diye. Eller, kollar bağlanmış, diller susmuş, delilik bu biliyorum. H