Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Temmuz, 2011 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Ankara'da zaman...

Ankara'da zaman

Ankara'da zaman (Musevi evleri)

Ankara'da zaman (Musevi evleri)

Kale...

Ankara'da zaman...

Ankara'da zaman

Ankara'da zaman...

Kuşlar

Özgür...

Gölbaşı Eymir Gölünde Kış...

Riyad Masmak Kalesi

Mini hikaye

Güneşli bir sabaha büyük bir patlama sesiyle uyandı Ankara'nın Demirlibahçe semti. Sanki yer yerinden oynamış, evler soğuk sudan çıkmış minik bir çocuk gibi titremişti. Hani ''ne oluyor'' sorusunu bile soramadan yaşanan şaşkınlığın büyüklüğünü anlamak bile zaman almıştı. Yatakta korkuyla gözlerini açarak, ''işte olan oldu sonunda savaş başladı'' diye düşündü. ''Bombalıyorlar hem de hayasızca'' dedi içten içe. Göz ucuyla karısına baktı. Her zamanki gibi fosur fosur uyuyordu. ''Bunun kulağının dibinde top patlasa uyanmaz soyka''... Kendini cesaretlendirdi, ''şöyle bir pencereye yanaş, ne var ne yok bak.'' Olmadı. Belki de şimdi sokağı boydan boya geçen yamalı asfalt düşman askerlerinin postalları altında eziliyordu. ''Aman Allahım!'' Bir an önce yıllardır -çocuklar uzanamasın diye- gardrobun en üst rafında sakladığı tabancasını almalı ve sokağa koşmalıydı. Belki de bir ''ilk kurş

Bir vardın...

Hovarda duygular, bitmeyen kederler ve hicran yarası... Vazgeçtiğin an çıktı ciğerlerimden son nefes, Sürüklerken sen en naif, içli duygularımı peşinden, Ben başbaşa kaldım umutsuzca senden kalanlarla. İncinmiş kalpler pavyonunun yitmiş, perişan localarında, yabancı, ışığı sönmüş gözlerde arıyorum mutluluğu. Bir vardın, bir yoktun... Direniyorum, bırakmıyorum kendimi, İnat ettim hayata tutunmaya, Senin boyadığın gökkuşağının altında yaşıyorum artık... Özgür Çoban...

geride kalanlara...

Gözyaşlarının anlamını yitirdiği bu köhne, sinmiş zamanlarda, benim için dökülen bir tek damla yaş bile çok değerli. Apansız hayatımın bir kıyısına ilişen sonra apansızca o kıyıdan uğurladığım yüreklerin gidişlerinin yarattığı düğümü çözmeye hiç çalışmadım. Gidişlerin ardından bir sabah uyandığımda ciğerimde onlardan kalan kırıntıları toplarken yaşadığım sahipsizliğin yaşattığı hicranı da paylaşmadım kimseyle asla. Hayatın özeti ''bulmak'' ve ''kaybetmek'' galiba. Bir çiçeğin üzerinde tutunmaya çalışan minik çiğ tanesinin patlaması ya da kabuk bağlamaya yüz tutmuş yaranın altından sızan ince kan pıhtısı... Anlamı böylesine büyük. Ciğerinden gele gele, bağıra bağıra kabullenmek gidişleri ne kadar zor. Gidişlerin ruhunda ortaya çıkardığı akislerin incelerek damarlarına sızmasını önlemek için mücadele vermek de zor. Hayattan adil davranmasını beklemek anlamsız. İnsanın bir ömrü paylaşmayı, bitene kadar aynı yolu yürümeyi amaçladığı eşi, hayat yoldaşı bile z