Sensizim... Kimse kalmamış da ben kendi içimi oyuyormuşum gibi yalnızım. Şu sinsi sessizlik var ya ciğerimi inceltiyor ve sen... Yine çıkıp geleceksin biliyorum. Sıkıca kavrayıp kalbimi çekip alacaksın beni sensizliğimden. Sen bu gelişlerin kadınısın ve ben gelişini bekleyen senin. Beni anlamak zor biliyorum. Beni kırmak kolay... Senin varsıl yanlarının büyüsü sarıp sarmalarken ruhumu incinmem kolay inan bana. Sen yanıyorsun sensizlikte akıp giden duygularımın gurub vaktinde. Sen aydınlığım, gözü aydınımsın onca çürüyüp giden yılın ardından. Ve iki dudağının arasında ağlayan ben. Sen benim alım, dalım, balım, gülüm... Ne anlatıyor gözlerin? Hangi ızdıraplardan süzüldü bakışların? Beni itme, itme beni aşkının kıyısına. Sevmiyorum kıyıları, senin kollarında olmalıyım, sana doymalıyım. Sana verecek ne çok sevda birikti bir bilsen. Ne çok aşk bekletiyorum sana bir bilsen. Ben her gün, yeniden iman ederken kömür karası saçlarına beni incitmek kolay inan bana. İncitme...
Dünya üç beş bilgisizin elinde; Onlarca her bilgi kendilerinde. Üzülme, eşek eşeği beğenir, Hayır var sana kötü demelerinde Ömer Hayyam...