Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Nisan, 2015 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Dileğim...

Dileğim… İncir karası kederlerin gölgesinde yitip giden yalnızlığım, bir gelen oldu biliyor musun senin gidişinle. Sıkıntı yığınlarının arasından doğan paslı güneşlerin müzmin kırılganlıkları sona erdi. Kekremsi duygusallığın yitik kalpsizliğinden kurtulalı nicedir mutluyum. Yitirdiğini sandığın anda çıkıp gelenin kıymeti biter mi? Belli ki almış güvercin gerdanında gönderdiğim selamları, belli ki konmuş penceresine azat ettiğim Kiraz kuşu. Çıktı geldi işte ansızın. Tam umutların pastan çürümeye başladığı anda çıktı geldi. Bir dilim kuru ekmeği, kimsesiz bir damla gözyaşını, bir türlü uslanmayan hüzünleri paylaşmaya geldi.  Seni öyle bir seveceğim ki pislikten kararmış yürekler bile ağaracak sığınıp sevdama. “Şıp sevdiyim”, “ayran gönüllüyüm” ya iki kolum, iki ayağım olmasa da yine senin peşindeyim.  Seni kalbimle gözlerim arasındaki o upuzun mesafede sevdim ben. Yokluğunda kalemimle, kağıdımla yaşattım seni. Bazen gözlerimden süzüldün yanağıma, bazen ufacık bir yelde aradım