Sımsıkı sarılmıştın bana, sımsıcak, "oğlum dikkat kendine oralarda" diyerek. Son vedaydı, son sarılma, yanaklardan süzülen son damlalar. Bakamadım yeniden arabamın aynasından ayrılırken yanından. Biliyordum ki umutsuz gözyaşları ıslatıyordu yorgun, bitkin gözlerini . "Kurtul o makinelerle dolu hastane odasından" demiştim sana. Kurtuldun mu bitanem? Minicik bedeninin çektiği acılar bitti mi? Alnın akça pakça, yüreğinde kapanmamış hiçbir hesap kalmaksızın süzüldün gittin sana can verenin, seni anne, seni anneannem yapanın yanına.
Biliyorum orada da sevecekler seni. Sımsıcak kalbinle kavrayacaksın başka kalpleri. Söz verdi melekler, hiç bırakmayacaklar ellerini. Sonra içindeki genç kadın özgür artık alabildiğince. Mutlu olacaksın biliyorum bunu tüm kalbimle.
Kimsesiz günlerinin beş çocuklu annesiydin. Ne kadar yorgun bir o kadar güçlü kadındın sen. Bir son sihir istemiştim, beklemiştim senden. Olmadı, gösteremedin bitanem, tontonum.
Anneannem olduğun için, o çelikten kanatlarını üzerime gerdiğin için, bana annemi verdiğin için çok teşekkür ederim sana.
Dediğim gibi senin verecek bir hesabın kalmadı dünyaya. Hesaplar kapandı. Biliyorum bir gün, bir başka dünyada, bir başka hayatta birlikte yeniden söyleyeceğiz o tekerlemeyi, "Ten ten altı, pabuç altı gön altı. İnanmazsan say da bak onaltıdır, onaltı" ...
Seni, sana can verenin sonsuz şefkatine, merhametine emanet ettik.
Yapayalnız günlerinin küçücük bedenli, kocaman kalpli annesiydin sen, anneannem...
Yorumlar