Ana içeriğe atla

Yanımda kal


Çeyrek sevdalar yaşanıyor bu günlerde, yarım kalpler üzerinde. Mutsuz, umutsuz acılar yetişiyor cinai şerefsizliklerin kıyısında. Gümüş rengi kırmızılıklar alırken kangren günlerin yerini sen kokuyor artık Buenos Aires'in loş caddeleri. Işık kırılıyor Sarmiento'nun ağaçlı kaldırımlarında. Her geldiğimde sokağın girişine sözlerin çalınıyor kulağıma, ''çok seviyorum bu sokağı'' diyorsun bana gülen hislerinle. Ayak izlerinle dolu, Rivadavia, Corrientes, Uriburu ve bakışlarınla renkleniyor parkları uçsuz bucaksız bu kentin. Kumrular seni sordu, ''nerede o? su içtik ellerinden'' dediler geçenlerde. Sen gittin, yalnızlık döndü, biliyorsun. Şimdi ayak izlerini arıyorum bu kimsesiz kentin yılgın kaldırımlarında. Sensizliği tattırıyorsun, hiç bitmiyor. Sensiz bırakıyorsun adım adım, bakış bakış, kirpik kirpik...  Bir gün daha geçiyor senden yoksun. Buenos Aires arıyor seni. Sensiz aynı kokmuyor Güerrin, Desnivel. Sanki aynı değil yediğim, içtiğim. Özlüyorum seni, büyüyor giderek, derin, güçlü. Her adımda büyüyor hasret, her metrede. Federico selam söyledi sana, ''çok özledim söyle ona'' dedi. Özlemiş o da ellerinden yemeyi. Kent üşüyor bugünlerde, güneş de terketti gittiğinden beri. Çiçekler de boynunu bükmüş öyle söylediler, senin ellerinden su içmek istiyorlarmış, ıssız kalmış sensiz teras.
Buenos Aires özlüyor seni, ben de . Yalnız benimki yara oldu artık bilesin, durmuyor kan akıyor hesapsız.  Bıkkınlık veriyor artık yollar, uzaklar.

Benimle ol canımın canı, yanımda kal son bakışa kadar...


 

 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Anneanneme...

Sımsıkı sarılmıştın bana, sımsıcak, "oğlum dikkat kendine oralarda" diyerek. Son vedaydı, son sarılma, yanaklardan süzülen son damlalar. Bakamadım yeniden arabamın aynasından ayrılırken yanından. Biliyordum ki umutsuz gözyaşları ıslatıyordu yorgun, bitkin gözlerini . "Kurtul o makinelerle dolu hastane odasından" demiştim sana. Kurtuldun mu bitanem? Minicik bedeninin çektiği acılar bitti mi? Alnın akça pakça, yüreğinde kapanmamış hiçbir hesap kalmaksızın süzüldün gittin sana can verenin, seni anne, seni anneannem yapanın yanına.  Biliyorum orada da sevecekler seni. Sımsıcak kalbinle kavrayacaksın başka kalpleri. Söz verdi melekler, hiç bırakmayacaklar ellerini. Sonra içindeki genç kadın özgür artık alabildiğince. Mutlu olacaksın biliyorum bunu tüm kalbimle.  Kimsesiz günlerinin beş çocuklu annesiydin. Ne kadar yorgun bir o kadar güçlü kadındın sen. Bir son sihir istemiştim, beklemiştim senden. Olmadı, gösteremedin bitanem, tontonum. Anneannem olduğun için, o çelikten

Bu mektup sana...

Kömür karası gözlerinin arasına sıkışıp kalmış gönlümü kurtarmak mümkün mü? Yüreğine çekildin, sımsıkı kapalı kapılar. Bir ışık bekliyorum bilesin. O sımsıkı kapalı kapının ardından sızacak minicik bir ışığı bekliyorum. Gülerken ağlıyorsun farketmedim mi sanıyorsun? Hissetmek o kadar zahmetsizce, zorlanmadan kalbindeki isyanı, ne kolay biliyor musun? Mutluluk çiçekleri açmıyor artık senin topraklarında. Kendini mahkum ettiğin çıkmazdan kurtulman bu kadar zor mu? Duygularına vurduğun prangaları sök at ne olursun. Sen mutlu ol yeter ki varsın yansın dünya. Hayatın seni kavramasını daha ne kadar engelleyebilirsin söyle bana? Kavradı yaşam belki de seni gönlünün en gizli, hisli yerlerinde, bunu kabul etmek istemiyorsun. Neden bir ses çıkmıyor, neden kapılar kapalı sımsıkı? Anlıyorum seni, silmek zor gönülde yıllardır birikmiş, kederin eşlik ettiği yalnızlığı. İçten içe açılmış, hiç kabuk bağlamamış, derin yaraların izlerini yok etmek zor. Kaldır başını artık kubbelerin arasından, yüreklice

Başlıksız...

Varsıl sevdaların bitmez sanıldığı, keşmekeşlerin sinsiliğinden uzakta bahtiyar hayatların yakınında bir umut... Çürümüş yelkovan ile akrepten medet uman, paslanmış hislerin esaretinden azat olmak. Ciğersiz, kalıpsız sevdaların azap dolu serzenişlerini görmemezlikten gelmek. ---o--- Işığı görmek belki de her hüznün ardında... Hangi ayrılık, hangi kopuş bu kadar yaralar? Hangi gidiş bu kadar acımasız, bu kadar yalan? Hangi veda bu kadar umursamaz, bu kadar gamsız? Kalben çöküş, inciniş...