İmkansızlıklar yarışıyor adeta hayatında. Atbaşı hüzünler, amansız. Kıyıda köşede kalmış bedbin, yorgun hisler bir bir yer ediniyor yaşamında yeniden, silinmez. Tekrarı hiç sonlanmayan, her defasında yeniden sürgün veren sorumsuzluklar, klişe.
Cimri, kanatsız, yırtık, ruhsuz yosmaların doldurduğu uğultulu kentten ne kaldı geriye? Yalın ayak, üzerinde binlerce ızdırabın inlediği, ansız, zamansız bakışlar. Kalpler çırılçıplak şimdilerde, kıskıvrak bulanmış halde güdümsüz sevdalara. Her çıkmazın ardında biçare gülüşler. Sanki maskeleyecek hıçtan kızarmış umutları.
Savruk, kangren çırpınmalar, sonuçsuz. Yoldasın , yürüyorsun durmaksızın. Hangi menzile? Kirlenmiş gözyaşları, ciğerler kabarmış, iltihap sarmış hisleri. Sızıntı var mertlikten, duvar çatlamış. Histerik bir süreç bu, anlamsız.
Bir yaz hengamesi örtüyor gerçeklerin üzerini yavaş yavaş. Sonra... Sonrası sonbahar... Sonrası alabildiğine kahverengi. Bir resital gibi adeta, yeşil dönerken soluk kahverengine.
Avuçlarında didiklenmekten yıpranmış, bıkkın ümitlerin. Beklemen boşuna, biliyorsun, olmadı. Zamansız...
Cimri, kanatsız, yırtık, ruhsuz yosmaların doldurduğu uğultulu kentten ne kaldı geriye? Yalın ayak, üzerinde binlerce ızdırabın inlediği, ansız, zamansız bakışlar. Kalpler çırılçıplak şimdilerde, kıskıvrak bulanmış halde güdümsüz sevdalara. Her çıkmazın ardında biçare gülüşler. Sanki maskeleyecek hıçtan kızarmış umutları.
Savruk, kangren çırpınmalar, sonuçsuz. Yoldasın , yürüyorsun durmaksızın. Hangi menzile? Kirlenmiş gözyaşları, ciğerler kabarmış, iltihap sarmış hisleri. Sızıntı var mertlikten, duvar çatlamış. Histerik bir süreç bu, anlamsız.
Bir yaz hengamesi örtüyor gerçeklerin üzerini yavaş yavaş. Sonra... Sonrası sonbahar... Sonrası alabildiğine kahverengi. Bir resital gibi adeta, yeşil dönerken soluk kahverengine.
Avuçlarında didiklenmekten yıpranmış, bıkkın ümitlerin. Beklemen boşuna, biliyorsun, olmadı. Zamansız...
Yorumlar